Milletlerarası Antlaşmalar
- Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Cumhuriyeti Enerji Bakanlığı Arasında Doğal Gaz Teslimatına İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 5088) 11 Ocak 2022 tarihli ve 31716 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
Mevzuat
- Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın Mal ve Hizmet Tedarikinde Geç Ödemelerde Uygulanacak Temerrüt Faiz Oranı ve Alacağın Tahsili Masrafları İçin Talep Edilebilecek Asgari Giderim Tutarı Hakkında Tebliğ 2 Ocak 2022 tarihli ve 31707 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın Reeskont ve Avans İşlemlerinde Uygulanacak Faiz Oranları Tespiti Tebliğ 2 Ocak 2022 tarihli ve 31707 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın Reeskont ve Avans İşlemlerinde Uygulanacak Faiz Oranlarının Tespiti ile İlgili Düzeltme 3 Ocak 2022 tarihli ve 31708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (Karar Sayısı: 5072) 6 Ocak 2022 tarihli ve 31711 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Batı Balkan Menşe Kümülasyon Sistemi Kapsamı Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 7 Ocak 2022 tarihli ve 31712 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Pan Avrupa Akdeniz Tercihli Menşe Kurallarına Dair Bölgesel Konvansiyon Kapsamı Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 7 Ocak 2022 tarihli ve 31712 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- 7350 Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 11 Ocak 2022 tarihli ve 31716 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Ticaret Bakanlığı Taşra Teşkilatı Hakkında Yönetmelik 11 Ocak 2022 tarihli ve 31716 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketlerince Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Yönetmelik 11 Ocak 2022 tarihli ve 31716 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/14)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2022/1) 11 Ocak 2022 tarihli ve 31716 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Altın Hesaplarından Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/16)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2022/2) 11 Ocak 2022 tarihli ve 31716 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Kooperatif Bilgi Sistemi Yönetmeliği 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Kooperatif ve Üst Kuruluşlarının Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulundurulacak Bakanlık Temsilcisinin Nitelik ve Görevleri Hakkında Yönetmelik 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Kooperatiflerde Elektronik Ortamda Yapılacak Genel Kurullara İlişkin Yönetmelik 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Türk Petrol Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 15 Ocak 2022 tarihli ve 31720 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (No: 2021/52) 15 Ocak 2022 tarihli ve 31720 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Alım-Satım ve İhale Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 18 Ocak 2022 tarihli ve 31723 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Tüketici Hakları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 18 Ocak 2022 tarihli ve 31723 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Kâr Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ 18 Ocak 2022 tarihli ve 31723 sayılı 1. Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlandı.
- İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (No: 2022/3) 20 Ocak 2022 tarihli ve 31725 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (No: 2022/4) 20 Ocak 2022 tarihli ve 31725 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Kamu İhale Tebliği (No: 2022/1) 20 Ocak 2022 tarihli ve 31725 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 535) 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Mal, Hak veya Alacağın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi Üzerinden Sorgulanması Hakkında Yönetmelik 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Gümrük Genel Tebliği (Gümrük İşlemleri) (Seri No: 97)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Gümrük İşlemleri) (Seri No: 184) 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Gümrük Genel Tebliği (Gümrük İşlemleri) (Seri No: 105)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Gümrük İşlemleri) (Seri No: 186) 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Çek Defterlerinin Baskı Şekline ve Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktarın Belirlenmesine İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2022/3)
- Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının Asgari Özkaynak Miktarlarının Yeniden Belirlenmesi ile İlgili Tebliğ 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/4)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2022/4) 29 Ocak 2022 tarihli ve 31734 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
Cumhurbaşkanı Kararları
- Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar (Karar Sayısı: 5060) 4 Ocak 2022 tarihli ve 31709 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketince Esnaf ve Sanatkârlara Kredi Kullandırılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 5061) 4 Ocak 2022 tarihli ve 31709 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- 2022 Yılı Yatırım Programının Kabulü ve Uygulanmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 5123) 15 Ocak 2022 tarihli ve 31720 sayılı 1. Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Kâr Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ 18 Ocak 2022 tarihli ve 31723 sayılı 1. Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlandı.
- İthalatta Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ (No: 2022/1) 26 Ocak 2022 tarihli ve 31731 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Sermaye Piyasası Araçlarının Teminatlı İhracına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (II-31/B.1) 26 Ocak 2022 tarihli ve 31731 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
TBMM Kararları
- 1314 Anayasa Mahkemesine Üye Seçimine İlişkin Karar 22 Ocak 2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
Kurul Kararları
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 06/01/2022 tarihli ve 10024 sayılı kararı 8 Ocak 2022 tarihli ve 31713 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 13/01/2022 tarihli ve 10042 sayılı kararı 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 13/01/2022 tarihli ve 10043 sayılı kararı 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 13/01/2022 tarihli ve 10044 sayılı kararı 15 Ocak 2022 tarihli ve 31720 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 23/12/2021 tarihli ve 2021/1304 sayılı kararı 20 Ocak 2022 tarihli ve 31725 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 21/01/2022 tarihli ve 10049 sayılı kararı 25 Ocak 2022 tarihli ve 31730 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.
Yargıtay Kararları
- Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda TTK m. 5/A uyarınca arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, ancak verilen süre içinde davacı vekili tarafından arabuluculuk sonuç tutanağının sunulmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/6591 E. ve 2021/10586 K. sayılı ilamı ile davalının tacir olmadığı ve davanın ticarî dava olarak kabul edilemeyeceğinin açık olması nedeniyle davanın açılmasından önce arabulucuya başvurulması gerekliliğinin olmaması sebebiyle mahkemece davanın esasının incelenmesi ve bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi yönündeki mahkeme hükmünü usule ve kanuna aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 4 Ocak 2022 tarihli ve 31709 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda istirdat davasının borç olmayan paranın doğrudan doğruya alacaklıya veya icra dairesine tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmamış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/18401 E. ve 2021/5877 K. sayılı ilamı ile itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine dair davaya konu eylemin haksız eylem niteliğinde olduğu ve dava açma süresinin buna göre belirlenerek henüz dolmadığı yönünde karar verilmesi gerekirken mahkemece davanın İİK m. 72/7 tahtında öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı yönünde kurulan mahkeme hükmünü usule ve yasaya aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 4 Ocak 2022 tarihli ve 31709 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle davanın husumet yokluğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/114 E. ve 2021/580 K. sayılı ilamı ile İİK m. 67/1 uyarınca doğrudan tüketici mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkemece görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken mahkemece işin esasına girilerek kurulan mahkeme hükmünü usule ve yasaya aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 4 Ocak 2022 tarihli ve 31709 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda zamanaşımı süresinin icra takibi başlatılmasıyla kesildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/4311 E. ve 2021/9394 K. sayılı ilamı ile alacağın yalnızca bir kısmının icra takibine konu edilmiş ve Tüketici Hakem Heyetine başvuru anında alacağın icra takibine konu edilmemiş kısmı bakımından zamanaşımına uğramış olması sebebiyle tüm alacak bakımından zamanaşımı süresinin kesildiği yönündeki mahkeme kararını usule ve hukuka aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 5 Ocak 2022 tarihli ve 31710 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki trafik kazasına bağlı maddi ve manevi tazminat davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda dahili davalı SGK yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karara karşı davalı SGK’nın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından başvurunun miktar yönünden reddine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulü yönünde verilen karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/19122 E. ve 2021/6805 K. sayılı ilamı ile 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumuna İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m. 36’ya göre dahili davalı SGK’nın harçtan muaf olduğu gözetilmeden verilen hakkındaki harç ile sorumlu olduğu yönündeki mahkeme kararını doğru görmemiş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 5 Ocak 2022 tarihli ve 31710 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki alacak davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davacıya hizmet tespit davası açması için verilen süre içerisinde dava açmadığı gerekçesiyle SGK kayıtlarına göre hizmet süresi tespit edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/5887 E. ve 2021/9998 K. sayılı ilamı ile davacının hizmet tespit davası açma zorunluluğu bulunmaması karşısında iddia ve savunma çerçevesinde tarafların delilleri toplanarak ispat kurallarına göre bir değerlendirme yapılarak hizmet süresinin tespit edilmesi gerekirken söz konusu gerekçe ile davanın kısmen kabulü yönündeki mahkeme hükmünü hatalı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 5 Ocak 2022 tarihli ve 31710 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki boşanma davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda tarafların boşanmalarına, çocukların velayetlerinin davalı anneye verilmesine ve çocuklar ile davalı anne lehine nafaka verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/7601 E. ve 2021/6759 K. sayılı ilamı ile tarafların dosyaya sunmuş olduğu anlaşmalı boşanma protokolünün tarafların vekilleri tarafından imzalanmış olması ve davacının duruşmada hazır bulunmayıp cep telefonuyla görüntülü aranarak beyanının tutanağa geçirilmiş olması nedenleriyle davacı ve davalı tarafından imzalanmış boşanma protokolü olmadan ve davacı duruşmada hazır olup hakim tarafından bizzat dinlenilmeden verilen mahkeme hükmünü usule ve kanuna aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 8 Ocak 2022 tarihli ve 31713 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren müşterek çocukların her biri için daha önce hükmedilmiş olan nafakaların artırılarak devamına karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/8194 E. ve 2021/7722 K. sayılı ilamı ile boşanma ilamında her bir çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarı yanlış anlaşılarak yanılgılı şekilde artırım talebinin değerlendirildiği mahkeme hükmünü doğru görmemiş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 8 Ocak 2022 tarihli ve 31713 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda ilk hakem heyeti kararı öncesinde davacı banka tarafından yapılan masraf iadesi ödemesi ile tüketici ile sağlayıcı arasındaki tüketim ilişkisinin sona erdiği gerekçesi ile davanın kabulüne, ilk hakem heyeti kararının iptaline, istirdat talebinin kısmen kabulü ile mükerrer ödenen paranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/3977 E. ve 2021/11400 K. sayılı ilamı ile davacının davalıya borçlu olmadığına ilişkin uyuşmazlığın İİK m. 72 uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gerektiği ve tüketici hakem heyetinin görev alanı dışında kaldığı için dava şartı yokluğundan başvurunun reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne ve tüketici hakem heyeti kararının iptaline yönelik verilen mahkeme kararını doğru bulmamış ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 8 Ocak 2022 tarihli ve 31713 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti kararına itiraz davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda tarafların tüketici olmadıkları ve uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği gerekçesi ile itirazın usulden kabulüne ve tüketici hakem heyetinin kararının iptaline karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/7251 E. ve 2021/12176 K. sayılı ilamı ile taraflar arasındaki work and travel olarak adlandırılan sözleşmede eğitim masrafını karşılamak için çalışmanın öngörülmesinin, sözleşmenin mesleki amaçlı satış olduğunu göstermediği ve sözleşmenin ağırlıklı niteliğinin hizmet satışı olması nedeniyle uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı sebepleriyle mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken itirazın usulden kabulü ile hakem heyeti kararının iptali yönündeki mahkeme kararını usule ve yasaya aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 8 Ocak 2022 tarihli ve 31713 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti kararına itiraz davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda tüketici hakem heyetince hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin iddiaların değerlendirilmediği ve davalı tarafça sunulan hizmetin ayıplı olduğu ve hakem heyeti kararının iptalinin gerektiği gerekçesi ile itirazın kabulüne ve tüketici hakem heyetinin kararının iptaline karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/7252 E. ve 2021/12177 K. sayılı ilamı ile sözleşmenin feshi neticesinde materyallerin iadesinin de hükme geçirilmesinin zorunlu olması olduğu ve HMK m. 305/A uyarınca tashih şerhi ile düzenlenen husus ve davalı tarafından iadesi talep edilen husus hakkında ek karar verilmesi gerekirken davalının hükmün tashihi talebinin reddi yönündeki mahkeme kararını usule ve yasaya aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 8 Ocak 2022 tarihli ve 31713 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki boşanmadan sonra eski eşe karşı yoksulluk nafakası ve tazminat davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda eski eşin babasına karşı da yöneltilmiş olan davanın kısmen kabulüne, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına, tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/7494 E. ve 2021/6755 K. sayılı ilamı ile tarafların kesinleşen boşanma davasının gerekçesinde boşanmaya kusurlu davranışlarıyla neden olduğu sonucuna varılan davacının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulünün TMK m. 175 hükmüne aykırı olması ve davalı eski eşin babasına yöneltilen tazminat davasında genel mahkemeler görevli olduğu için dosyanın bu talep yönünden tefrik edilip görevsizlik kararı verilmesinin gerekmesi nedenleriyle yazılı şekilde verilen davanın kısmen kabulü yönündeki mahkeme kararını usule ve kanuna aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki alacak davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş ve bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından başvurunun esastan reddi yönünde verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusu neticesinde Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi tarafından 775 sayılı Gecekondu Kanunu’na eklenen Geçici 10. Madde’nin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden söz edilip davadan önce ödeme olgusu olup olmadığı, var ise bunun borcu sona erdirip erdirmediği hususuna da atıf yapılarak bu ve diğer hususlar yönünden araştırma yapılmıştır. Mahkemece her ne kadar davacıya dava açılmadan önce ödediği bedel iade edilmişse de yapılan ödemenin borca mahsuben yapıldığı, ödemeye ilişkin belgenin borcun ibrası niteliğinde olmayıp makbuz niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu kararın davalı tarafından temyizi üzerine kararın miktar itibariyle kesin olması gerekçesi ile Dairece temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Yerel mahkemenin kararına karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/4239 E. ve 2021/11027 K. sayılı ilamı ile davacının talebine uygun yapılan ödemenin TBK m. 131’de işaret edilen ve borcu sona erdiren durumlardan biri olduğu, davacının ödemenin irade fesadı ve baskı ile kabul edildiğine ilişkin iddiasını da ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü yönündeki mahkeme kararını usule ve kanuna aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki alacak davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş ve bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından başvurunun esastan reddi yönünde verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusu neticesinde Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesi tarafından 775 sayılı Gecekondu Kanunu’na eklenen Geçici 10. Madde’nin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden söz edilip davadan önce ödeme olgusu olup olmadığı, var ise bunun borcu sona erdirip erdirmediği hususuna da atıf yapılarak bu ve diğer hususlar yönünden araştırma bozması yapılmıştır. Mahkemece her ne kadar davacıya dava açılmadan önce ödediği bedel iade edilmişse de yapılan ödemenin borca mahsuben yapıldığı, ödemeye ilişkin belgenin borcun ibrası niteliğinde olmayıp makbuz niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu kararın davalı tarafından temyizi üzerine kararın miktar itibariyle kesin olması gerekçesi ile Dairece temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Yerel mahkemenin kararına karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/6755 E. ve 2021/11028 K. sayılı ilamı ile davacının talebine uygun yapılan ödemenin ve ödeme sonrası yapılan ibranamenin TBK m. 131 ve m. 132’de işaret edilen ve borcu sona erdiren hukuksal olguları içerdiği, davacının ödemenin ve düzenlenen ibranamenin irade fesadı ve baskı ile yapıldığına ilişkin iddiasını da ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne yönelik mahkeme kararını usule ve kanuna aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti kararına itiraz davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın 15 günlük itiraz süresi dolduktan sonra açılmış olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/6549 E. ve 2021/11811 K. sayılı ilamı ile 26.02.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi uyarınca 15.06.2020 tarihinde tüm sürelerin durduğu, ancak dava tarihi itibariyle 15 günlük itiraz süresinin henüz dolmadığı dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğinden söz konusu yasal düzenleme dikkate alınmadan verilen davanın reddi yönündeki mahkeme kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davalının süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/6558 E. ve 2021/11813 K. sayılı ilamı ile alacak talebinin taraflar arasındaki tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklandığı dikkate alındığında TBK m. 156 uyarınca somut olayda uygulanacak 10 yıllık sözleşme zamanaşımı dolmadığı için işin esasa girilerek karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddi yönündeki mahkeme kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davacının ticari defterlerinde takibe dayanak faturaların kayıtlı ve ürünlere ilişkin servis fişlerinin mevcut olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi yaptığı inceleme neticesinde, 2021/7253 E. ve 2021/12178 K. sayılı ilamı ile başlı başına faturaların malların teslim edildiği iddiası için delil teşkil etmeyeceği ve davalının faturalardaki teslim alan kısmında imzasının bulunmadığı gözetilerek dava konusu malların tesliminin gerçekleştiğinin yasal delillerle ispat edilmemiş olması karşısında davanın kabulü yönündeki mahkeme kararını usule ve kanuna aykırı bulmuş ve kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Karar, 14 Ocak 2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Kararları
- Yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası ile yapılan başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi 23.11.2021 tarihli ve 2019/22333 başvuru numaralı kararı ile adil yargılanma hakkı kapsamında makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna oybirliğiyle karar vermiştir. Karar, 5 Ocak 2022 tarihli ve 31710 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Umuma mahsus pasaport verilmemesi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiası ile yapılan başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi 27.10.2021 tarihli ve 2018/32475 başvuru numaralı kararı ile Anayasa m. 20 tahtında güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine oyçokluğuyla karar vermiştir. Karşı oyda müdahalenin özel hayat açısından değerlendirme yapılabilmesi için sonuç odaklı bir inceleme yapmak suretiyle oluşan sonucun asgari bir ağırlık eşiğini aşması gerektiği belirtilerek gidilmek istenen ülke ile halihazırda var olan ailevi, mesleki veya ekonomik bir ilişki olmadığından ve yalnızca bir çalışma kabulü söz konusu olduğundan ihlalin özel hayata saygı kapsamında değil, seyahat özgürlüğü bakımından değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Karar, 6 Ocak 2022 tarihli ve 31711 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- İnternet haber sitelerinde yayımlanan bir dizi habere erişimin engellenmesi kararı verilmesinin ifade ve basın özgürlükleri ile etkili başvuru hakkını ihlal ettiği iddiaları ile yapılan başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi 27.10.2021 tarihli ve 2018/14884 başvuru numaralı kararı ile Anayasa m. 26 ve m. 28 tahtında güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine, Anayasa m. 40 tahtında güvence altına alınan etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine oybirliğiyle karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi tarafından, itiraz mercilerinin başvurucuların iddialarının en azından özünü dikkate almadığı, şikayetlere yönelik bir değerlendirme yapılmadığı, erişimin engellenmesi kararlarına duyulan ihtiyacı açıklama yapılarak menfaatlerin dengelenmeye çalışılmadığı 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 9. Maddesindeki kuralın kapsamı ve sınırlarının belirli olmaması sebebiyle yargı makamlarına geniş bir takdir alanı yarattığına vurgu yapılarak bu durumun engelleme kararına yapılan itirazdan sonuç alınmasının zor olduğu ve bunun eldeki başvuru gibi birçok başvuruya sebebiyet vereceği gerekçesiyle yasanın değiştirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Karar, 7 Ocak 2022 tarihli ve 31712 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- İşe iade talebiyle açılan davada gerekçeli kararın geç yazılması sebebiyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası ile yapılan başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi 07.09.2021 tarihli ve 2018/15809 başvuru numaralı kararı ile Anayasa m. 36 tahtında güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Karar, 13 Ocak 2022 tarihli ve 31718 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle tapusunun iptal edilmesine rağmen tazminat ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiası ile yapılan başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi 24.11.2021 tarihli ve 2019/4977 başvuru numaralı kararı ile Anayasa m. 35 tahtında güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine oyçokluğuyla karar vermiştir. Karar, 20 Ocak 2022 tarihli ve 31725 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Belediyenin hukuki el atma dolayısıyla verilen mahkeme kararı sonucu paydaşı olduğu taşınmazda ön alım hakkını kullanması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiası ile yapılan başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi 15.12.2021 tarihli ve 2018/13305 başvuru numaralı kararı ile Anayasa m. 35 tahtında güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine oybirliğiyle karar vermiştir. Karar, 25 Ocak 2022 tarihli ve 31730 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
- Tıbbi ihmal sonucu zarara uğranılması nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiği iddiası ile yapılan başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi 28.12.2021 tarihli ve 2018/33307 başvuru numaralı kararı ile başvurucunun talebi hastane enfeksiyonundan doğan bedensel zararı olduğu ve bu iddianın araştırılması gerekirken, yapılan yargılamada mahkeme tarafından ATK raporunda tıbbi kusur ya da ihmalden kaynaklanmayan bir durum olduğu şeklindeki değerlendirme dikkate alınarak verilen davanın reddine dair kararın başvurucunun Anayasa m. 17 tahtında güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal teşkil ettiğine oybirliğiyle karar vermiştir. Karar, 26 Ocak 2022 tarihli ve 31731 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.